BİR NESLİN SEVDASI
RADYO TİYATROSU
'ARKASI YARIN'
Bir öyküyü,
sahne olarak tasarlanmış bir yerde, oyuncuların söz ve hareketleriyle
canlandırma sanatına tiyatro denir. Tiyatronun geçmişi milattan öncelere
dayanmaktadır. Hatta milattan önce 40-50 bin yıllarından kalma mağara
duvarlarına çizilen resimlerde insanlar el ve sırtlarına hayvan postu giyerek
hareket halinde resmedilmiştir. Buda o zamanlarda insanların kılık değiştirip
taklit vb. yaptığını göstermektedir. Peki, tiyatro denilen bu şey sadece oynanmak üzere
yazılan bir eserden mi oluşuyor? Bir tiyatro konu, çevre, zaman, üslup, amaçtan
oluşmaktadır. Bunların hepsi çok önemlidir fakat kullanılan üslup daha çok
önemlidir. Çünkü eğer dili çok ağır olursa tiyatroyu anlamakta zorluk çeker
izleyiciler. Bunların yanında birde radyo tiyatrosu vardır. Radyo tiyatrosunda sahne ve izleyiciler yoktur. Onda
dinleyiciler vardır.
Radyo tiyatrosu
televizyonun, bilgisayarın olmadığı yıllarda var olan bir tiyatro
türüdür. Aslında o tam bir tiyatrodur fakat sadece sahne yoktur izleyici
yoktur. Oradaki sesleri yorumlayarak olay kurgusunu kafasında canlandırır
dinleyiciler. Aslında bu birazda eski zamanlarda büyüklerin çocuklara anlattığı
masala benzemektedir. Yani her şey bizim hayal gücümüze kalmıştır. Peki, radyo tiyatrosunun
faydaları nelerdir? En önemli faydası insanların hayal güçlerini geliştirmesini
sağlamaktadır. Nasıl mı? Bizler sinemada ya da televizyonda bir filmi yönetmenin
bakış açısından, yönetmenin hayal gücünden izlemekteyiz. Yani filimdeki bir
manzara sahnesini yönetmenin çektiği şekilde görmekteyiz oysaki radyo tiyatrosunda
eğer olay bir manzara eşliğinde geçiyorsa bu bizim hayal gücümüze kalmıştır. Bize
göre manzara belki uçsuz bucaksız denizdir belki de yemyeşil bir ormandır. Yâda
radyoda huzurlu bir ortamda dinleniyorum denildiğinde belki suların şırıl
şırıl aktığı bir yer gelecek aklımıza veya cıvıl cıvıl kuş sesleri… Aslında radyo tiyatrosu
sayesinde senaryosu belli bir filmin yönetmenliğini yapmaktayız.

Önce televizyon
yaygınlaştı sonra bilgisayarlar. Bu insanları radyo dinlemeden yoksun bırakmaya yetti ve
arttı. Bu ikisi insanların hayal güçlerinin katili oldu. Şimdi anlayabiliyor
musunuz eskiden yapılan yapıların nasıl hayal edildiğini? Çünkü onların
hayatlarında televizyon yoktu, bilgisayar yoktu sadece radyo vardı, radyoda
oynanan oyunlar vardı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder