27 Aralık 2013 Cuma

VECİHİ HÜRKUŞ


            Vecihi Hürkuş; O bir komutan, O bir pilot, O bir mühendis, O bir öğretmen. O Türkiye’nin ilk yerli uçağını yapan eli öpülesi insan. 6 Aralık 1896 tarihinde dünyaya gelen Vecihi Hürkuş Yeşilköy’deki Tayyare mektebini bitirerek pilot olmuştur. 1. Dünya savaşında Ruslara karşı hava harekâtında pilot olarak görev yapmış ve bir Rus uçağını düşürmüştür. Vecihi Bey ilk düşman uçağı düşüren başarılı bir askerdir. Bu O’nun başarılarından sadece bir tanesidir. O aynı zamanda Ruslar’a karşı esir düştüğünde Hazar Denizinde bulunan Nargin Adasından yüzerek kaçmayı başaracak kadar cesur bir askerdi.



            Vecihi Hürkuş’un 1.Dünya Savaşındayken tasarımına başladığı uçağı Mondros Ateşkes Ant. İle yarım kalmıştır. Vecihi Bey daha sonra İzmir’de yeni tayyareciler yetiştirmek için çalışmalara başlamıştır. O bu günlerde Edirne’ye yanlışlıkla inen yolcu uçağını almakla görevlendirilir ve bu görevin üstesinden başarıyla gelmiştir. O’nun bu başarılı görevinin ardından bu yolcu uçağına Vecihi adı verilmiştir. Bunun üzerine Vecihi Bey’de tekrar hayalini kurduğu uçak tasarlama düşüncesi hakim olur. Ve 1923 yılında ganimet olarak ele geçen uçak motorlarından ilk uçağını tasarlar ve başarılı bir uçuş gerçekleştirir. O bu başarısından dolayı ödüllendirileceğini beklerken tam tersi olur ve cezalandırılır. Cezalandırılır çünkü onun uçuşunu denetleyecek, uçuş izni verecek yetkide kimse olmadığı için izinsiz uçuş yaptığı öne sürülerek bu O’nun suçuymuş gibi gösterildi.



            Vecihi Hürkuş için havacılık bir yaşam tarzıydı. O bu işe gönül vermiştir. Bunun için Kadıköy’de bir keresteci dükkânı kiralayarak kısa bir zaman içerisinde bir sivil uçak inşa etmiştir. Kısa sürede inşasını tamamladığı bu uçakla başarılı uçuşlar yaptıktan sonra uçabilirlik sertifikasını almak için bakanlığa başvurmuştur fakat yeterli teknik altyapının bulunmamasından dolayı gerekli sertifika verilmemiştir. Vecihi Bey bunun üzerine gerekli sertifikayı alabilmek adına Çekoslovakya’ya gitmesi için izin alır ve uçağını sökerek demir yollarıyla götürür. Burada uçağını tekrar birleştirerek uçabilirlik belgesini alır. Daha sonra Vecihi Hürkuş uçak imalatı yapıp Hürkuş Hava Yollarını kurarak taşımacılık yapmaya başlar. Fakat sigorta borçlarını ödeyemediği için üretimhanesi kapatılır ve İstiklal Savaşındaki başarısından dolayı kendisine bağlanan aylığına haciz konur. Vecihi Hürkuş 16 Temmuz 1969 tarihinde Gülhane Askeriye Tıp Akademisinde vefat etmiştir.




            Şimdi anlayabiliyor musunuz bizim pilotlarımızın cesaretinin nerden geldiğini. Atalarından aldığı cesaretle ve uçuş sevdasıyla havalanan Türk pilotları bu yüzden dünyanın birinci sınıf pilotlarıdır. Bu yüzdendir ki diğer milletler bizim pilotlarımızdan uçuş dersi almaktadır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder